Bir insanın dokunduğu her şey altın olur mu? Normalde olmaz. Ama Midas’ın elinde iş değişiyor. Gerçekten dokunduğu her şey parlıyor. Tabi bu efsane sadece mitolojide değil, artık Slotter’da da yaşanıyor. Oyunun adı “The Hand of Midas.” Ve inanın, bir kez oynayan zaten ikinci kez dönüş yapmadan duramıyor.
Kafam dağınık, gün de tatsız. Dedim “şu altın çocuk ne yapıyor, bir bakayım.” Açtım oyunu. Giriş ekranında Midas elini uzatmış. Hani sanki “gel kardeşim, nasibini al” der gibi. Kaptım kahvemi, başladım çevirmeye.
The Hand of Midas sade ama vurucu. Oyun beş makaralı, üç sıralı. Ama asıl olay wild sembollerde. Midas’ın eli geliyor, dokunuyor ve o sembol çarpanlı wild’a dönüşüyor. x2, x3, x5… Hadi hayırlı işler. Ve çarpanlar sadece görsellik değil, kazancı çılgınca artırıyor.
Ama oyunun en keyifli yeri kesinlikle free spin kısmı. Scatter sembolleri geldi mi önce bir mini dönüş oluyor. O dönüşlerde kaç spin alacağın belirleniyor. Minimum garanti var, yani “boş geçtin” yok. Bu detay zaten Midas’ın cömertliğini gösteriyor.
Ve free spin sırasında gelen wild’lar yapışıyor. Evet, yanlış duymadın. Yerinde sabitleniyor. Üstüne bir de çarpanlı. Her dönüşte kazancın katlanarak büyüyor. Bir noktadan sonra “abi bu oyun ne yapıyor bize?” demeye başlıyorsun.
The Hand of Midas gibi detaylı grafik ve animasyonlara sahip bir oyun düzgün çalışmazsa tüm keyif bozulur. Ama Slotter burada fark yaratıyor. Oyun tıkır tıkır işliyor. Ne donma, ne aksama. Resmen Midas oyuna elini sürmüş gibi.
Demo modunu aç, dene. “Bu adamın eli bana dokunur mu?” test et. Sonra gerçek paraya geç. Ve işin güzel yanı, Slotter seni tek başına bırakmıyor. Bonuslar, free spin kampanyaları, cashback’ler… hepsi var. Yani sadece Midas değil, site de kazandırıyor.
Ayrıca mobilde de şahane çalışıyor. Elinde telefon, koltukta yayılmışsın… her çark dönüşünde Midas sana göz kırpıyor.
Bu oyunda olay sadece çarpan değil. O çarpanla gelen his, o semboller birleşince çıkan görüntü… seni içine çekiyor. Oynarken sadece para değil, keyif de alıyorsun. Midas’ın dokunuşu seni ekranın başında tutuyor.
Kazansan da, kazanmasan da içinden geçirdiğin tek şey “bi’ daha çevireyim” oluyor. Çünkü her an her şey olabilir. Ve Midas sana bir kez dokunursa… o kazancın tadı damağında kalır.
İtiraf edeyim, “Blue Heart” ismini ilk gördüğümde içim bi’ burkuldu. “Bu da herhalde hüzünlü bir…
Şimdi itiraf edeyim… “Action Money” adını ilk gördüğümde içimden bir aksiyon filmi açma isteği geldi.…
Bazen öyle anlar olur ki, için yanar da bir türlü dışarı atamazsın o ateşi. Ben…
Şimdi dürüst olalım. Hayat bazen ciddiyetle boğuyor bizi. Sabah işe git, akşam dön, fatura, stres,…
Şimdi baştan söyleyeyim, ben hayvan severim. Köpeği, kediyi ayrı severim. Ama bu oyundaki köpekler var…
Bazen insan sadece oturup dertsiz tasasız bir şeyler çevirmek ister ya… İşte o günlerden birindeydim.…